30 Temmuz 2011 Cumartesi

FLOWERS WITH THE FIRAVUN




anladım ki

üzgün içim

acıyor ağzımda dikenli çiçekler

-kokusu bir kimsesizin-

başka türlü nasıl olsundu ki

aynadaki aksim gölgeme aksi

küskünüm her benden kuşku duyana

21. yüzyılda nasıl olsa herkes tek

üzgünüm bu dünyada

bir kuştüyü kadar

riya kalıncaya dek…


meşru müdafaa sunuyorum güneşe

günebakanlar gibi

kellesini vurduğum her vakit

taş taş üstünde bırakmıyor devran da

benim gibi nasıl olsa

-tecrübeyle sabit-

yine anlatacak ne denli yıktığını

kendi okyanusunda firavunları (bile)

tek bir papirüs

her ferman soluyor gene

kayıp bir mumya gibi

içinde ihtişamlı her cesedin

oysa ki

sönmek üzere olan bir muma ancak

dokunabilir şimdi sadece

benim tozlu nefesim


anladım ki

sahipsiz gizim

açıyor anında kapılarını izler

-korkusu bir kimsesizin-