Gümüş yağmurlar yağdı dizelerime
bu güne kadar
dizlerim sarhoş denizlerde
deriye batırılmış iğneler gibi
deniz allı-pullu bu gün
-biliyorum- değirmende taşın sıcağı
gene binlerce kere döndü durdu
tüm günün kap kaçağı tıka basa dolu
erimiş gitmiş rüzgara karşı bulutlar
gümüş uzak
bu namahrem köyde değirmenlerde altın sıcak
gökyüzünün midesinde bereket tanrısı
kuyuların dudakları çatlak
bulutların kusmasını bekliyor şu yaşlı çiftçi
annesinin kızamadığı deniz tutmuş bir çocuk gibi..
.
toprak gözyaşlarıyla besleniyor ne zamandır
her gün binlerce damla
bir çiftçi için tüm emekler
kavrulmuş gitmiş kurakla
kuyuların dudakları çatlak
gümüş yağmurlar yağmadı henüz dizlerime
dizlerim sarhoş denizlerde
deniz allı-pullu bu gün
bekliyorum...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder