Gece gündüzün kör-perdesi mi
tüm bedenimle derlediğim
gündüz gecenin körpe-derisi mi yoksa
üstüne ruhumu sermediğim
ay gözsüz, güneş sözsüz mü ne
sessiz sedasız kalıyorum hep
gördüğüm düşlerde...
gece gündüzün tül-gergefi mi yoksa
hiç el etmediğim
ay üşürmüş, güneş elsiz miymiş ne
çırılçıplak kalıyorum hep
gördüğüm düşlerde...
gece gündüzün sır-germesi mi
aynalarına suretimi değdirdiğim
gündüz gecenin ser vermesi mi yoksa
celladını beklediğim
ay kimsesiz, cellat öfkesiz mi ne
yapayalnız kalıyorum hep, gördüğüm düşlerde...
gece gündüzün kül-kedisi mi
beni içki masalarında yakalayan
gündüz gecenin gül-perisi mi yoksa
gonca günler açan
ay vakitsiz, güneş tarifsiz mi ne
yarı baygın çıkıyorum, girdiğim tüm düşlerden...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder