1 Haziran 2008 Pazar

oruç aruoba

...O görünüm anından; o, anı olan andan sonra, yeniden kesişmiş midir yollarımız,
kendi ayrı yollarını yürüyen iki kişi gibi, diye düşünürsün:
O caddede? Şu sokakta? Belki, o, her sabah tepeye tırmanırken,
sen yokuştan aşağı sapmışsındır, geçmişsinizdir birbirinizin yanından
- ya da- bir şehirden bir şehire aynı zamanda göçmüşsünüzdür,
iki gezgin gibi- ama , birbirinizden habersiz...

İki harita kurarsın kafanda: zamanda ve uzamda, ikinizin gidiş-gelişlerini saptayan-
şu kadar yıl ve o kadar yol içeren iki harita...
Üstüste konduklarında- konabilselerdi-,
bilmeden ve bulamadan biribirinizin yanından gelip geçip gittiğiniz yerleri,
ulaşamama ve dokunamama noktalarınızı belirleyebilecek...
Öncesini bile-Ama - bilemediğindir, o yerler, o noktalar, dokunamadıklarınız...
Dokunamadığın noktalardan gelir yaşamının anlamı...

Hiç yorum yok: