Deri değiştiriyorum
tıpkı yollar, binalar gibi
depreme maruz kalmışçasına
titreyerek
aynı bezgin sevgililer gibi
deri dövüştürüyorum...
ter içinde kozada
zemin katta, odada
bırakırcasına acımasız onu
soğuk yatakla baş başa
o aşık olduğum kadını
şu anda
deli değiştiriyorum...
kelebek gibi süzülerek yanından
ve kolları uzun beyaz gömleğiyle
ter içinde terk ederek anılarını
seni değiştiriyorum...
tıpkı hurdacılar gibi haris
kanatlarımda varis
kefeye koyarak başını ağırlık niyetine
çaktırmadan
delil değiştiriyorum...
ve gömüyorum gözyaşlarını
toprağa tohum gibi
üzerinde tepinen ruhum gibi gülerek
tıpkı daha öncekiler gibi, gömdüğüm
yeri değiştiriyorum...
arama boşa bulamazsın
nerede eksik parça
ellerimde hasat
ayaklarımda gözyaşı sağlayarak
yeri öpüyorum...
bu mezarlığın da bir sisi olsun vasat
yakayım bir sigara
ve sorayım kendime ‘Neden seni
yeni değiştiriyorum?’
tıpkı sonlar, elvedalar gibi
derdime maruz kalmışçasına
isteyerek
aynı isterik kadınlar gibi
teri değiştiriyorum...
ve gülüyorum gece yarısı
çocukken inandığım etkileyici masalları anarak
peri değiştiriyorum...
biraz şanslıyım galiba
her şey yolunda gidiyor
hah hah hah ha!
yuvalarında gözlerin ancak ben
feri değiştiriyorum...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder