Toprağın çatlamış dudaklarına
yağmur yağıyor şimdi bahardan ötürü
kokusunu bir sevgili gibi ne kadar özlemişim
uzun zaman olmuş, dudaklarımda şarap
gözlerimde hüznümle beklemişim
yağmurun elimden tutuşuyla
beni o eski nehir kenarına götürmesini
ve onun ıslak saçlarını
parmaklarımla taramayı ne de sevmişim
o günlerde kaldı, alabalıkların birer kukla gibi
avucumun altında dans edişini bilmeyişim
ve o günlerde bir balığın nefesi için
yağmuru gözleyişim
biz buralarda toprakla içerdik şarabı
onun kambur testisinin sırtında taşınırdı
bir koca kış boyunca şarap
o şarap ki
yağmurda toprağın akıttığı kan
nice salkımlardan güç alan
birer savaşçı edasıyla dağıttığımız kan
toprağın çatlamış dudaklarına sordum
nedir ki usul usul fısıldayan
dedi ‘yağmur yağmaladı şimdi, güzden ötürü yaprakları’
ganimetini bir hazine gibi ne kadar beklemişim...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder