Ben bunu yazarken kaybolmuştum
karım kaybolmuştu...
sevdiklerim
seçtiklerim ortada bile yoktu
bir saat vardı elimde
hiçbir vakte bağlanamıyordum
yelkovanımda rüzgar boştu...
ben sarhoştum bunu yazarken
defterime kazırken
kent bütünüyle hoştu...
beni çağırıyordu besbelli
bakınmak boştu...
kimin kimi varsa acil ihtiyaçtı
sevdiklerimin hepsi bana muhtaçtı
öyle eksikti ki sevenlerim
bir kediyi beslerdim hep
beslenen bendim...
ben bunu yazarken kaybolmuştum
acım kaybolmuştu baktım
sezdiklerim
bildiklerim orada yoktu
ben bunu yaparken hiç
‘’oralı’’ yoktu
oralı bile değildi ki olanlar
Ora’ dan haber yoktu...
size söylemedim mi ‘sevdim’
size söylemedim mi
‘kalansız’
üzdü beni kimse’ ler
‘berabere’ kalan çoktu...
bir soru işaretiydi belki yaşamak
-sırtında kambur taşıyan yok mu???-
gezersin dünyayı da bazen
‘hırka’ yı anlatamazsın neden
-tok mu???-
seninle götürürsün giden her şeyi
senle
bak ama hayat kayıyor elimden
giden ben’ le
ne, nene gerek
-bir nine içre hatırası
tahta bir asa
yürümek için onun da elveda’sı
yol alıyor zaman da bazen
dönerek boşa
söyle semazenler de ağlar mı?
bak onlar da izinsiz mezar olmuş
kimsesiz bir taşa...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder