bildiğin
yolda kaybolmaktan
daha kötüsü
kaybolmanın
bir de
yoluna
karanlığı buyur etmesidir
çünkü
yollarımda bırakıyorum mütemadiyen
bir bir tüm çıkmazlarını
oysa ki
hayatlar bile kesişir ansızın
köprücük kemiğinden
geçiyor hala
kurtulmak
için niyeyse
kürek
kemiğinle açtığım yolların
biliyorum
kan seni tutuyor diye
kainatımı gittiğinde
kanattın
şimdi bu
yokluk deryasında
ulaştığım
sadece
benim eksik
kulaçlarım
tüm sensiz
serapları
suyun
altında boğdum da
yeniden
dirildim
nedense
dipte bulduğum tüm şarapları
bedenimin
mahseninde dinlendirdim
zaten o
garip kalabalığında
sana tenha
tek bendim…
oysa ki
ağrın nereni dağlıyorsa
O orada
istediğin
kadar bağır
şimdi ruhum
bile bu girdapta
bedenime
ağır
çünkü
derindi talanı
bir gizli
hazine gibi
en son
derimin altında bulundu
ölü bir
aşktan kalanı…
bildiğin denizde
boğulmaktan
daha kötüsü
nefessizliğinin
bir de
boğazına
düğümü buyur etmesidir
çünkü kollarına
bırakıyorum mütemadiyen
bir bir tüm
acımasızlıklarını
neyse ki
ölümler bile kesişir ansızın…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder