Ruhum perte çıktı
boşa kılıcına davranma
sahte peygamberlere minder oldu bedenim
kılıcınla oyalanma
istersen tekrar ye(nile)nip geleyim
kalışımla öldüreyim seni
ya da ölümler yorulsun da
sen yol almakla kurtul!
benim ruhum derde çıktı
sen hala kılıcını bile dur...
bir hışımla öldüm derinden de
kurtuldum envai çeşit derimden
bana bu zalim çelmeyi takan
işte şu
soysuzluk darağacında neşeyle sallanan
sen kızgınlıkla boyanma
al kan-kızıl her yerimde meyvelerim
açtı, dökülüverdi hemen çiçeklerim de
sen bir tek orak değdiremedin...
dipdiri, dimdik kocadı bedenim ama
ruhum pelte çıktı
çıkamadı yoluna kalkanının, miğferinin
vuramadı boynunu, deşemedi düşman koynunu
ruhum perte çıktı
geç kaldın biraz, sağlığında göremedin
bağrı açıktı bağırana
sesi azıcık fazla çıktı...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder