-hayat kaza yapacağı adamı
kendi seçer
her şeyi görür ama
kimsesiz de yola devam eder-
akreple yelkovan gibiydik seninle
sen yavaştın
bir türlü benim hızıma alışamadın
aynı ömrü tükettik beraber
sen yaşadın
ben senin zehrine dayanamadım
kimsenin sofrasında az değildin böyle
kimse yola çıkmamıştı
bu kadar katıksız
-bu yalnızlık ondan derler-
sinsice akıttığın zehrinle
hiç kimsenin yolunda
bu denli
vakitsiz olmamıştı engeller
hiçbiri adını andığında
kan tükürmedi böyle
-anlatmadığım her yer tarifsiz-
dil döktüm
sağılmamış süt gibi
akıyordu kendi kendine
kilometre çizgileri
çünkü hayat kaza yapacağı adamı
kendi seçer
diz çöktüm
o kadar ayak basılmamıştı ki
patikalarda izlerin...
kırk gece daha sensiz olabilirdim
tuz-buz olmuş aynalarda
kırık bir sene
hangi aynaya baktıysam
yekpare sığamadım
çok fazla sır var dünyada
dünya o kadar büyük bir ayna oldu ki
suretimi değdiremiyorum artık zamana
kırk gece daha sessiz kalabilirdim
o kadar uçsuz bucaksızsın ki
kaçırdığım sandığım hiçbir şeyi
yakalayamıyorum teninde
her yer öyle tenha
her yer öyle...
özgür bıraktın beni belki sen
ama bedeliyle...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder