1 Haziran 2008 Pazar

mavi-mor

gönlün her neresinden geçiyorsa ömrün

ak kuyu mu

kör kapı mı

nedir söyle yüzündeki

dizlerimde derman yok

gözlerimde tenhalar

mavi, mor

delirmiş mi şimdi her şey

kaderim ellerindeymiş sanki

kaderin ellerinde

sakin bir ruh bilmeceymiş

yolun sonu mu

derdin koyu mu söyle

-çıldırıyorum sana bir şeyleri-

can yakıyor kavuşmayan tüm heceler

bir cemre diğerine değmiyor

koklamadan kopartılan her çiçek gibi

hasretim tedirgin

senin derleme yüreğin yersiz

efendisiz şimdi tüm "gül" lerin

değiş kaybettiğini şimdi bulduğunla

değiş hadi tam 12' den vurduğunla

ama yarın yoksun

değer mi hiç dokunduğuna

kimlerle sofra kurdun

hangi bahçeye el koydun

bana nasıl el oldun dinliyor musun

koyup gittin ardına bakmadan

kayıp ey sensiz aman

bir bahar yeliydi

kayboldu

gelindi

ak namusta vefa delindi

yeldi, mordu

her yaraya merhemdi

acil şifalar dilendi hep

-hep dikendi-

hep dilendi soframızda sonbahar

yediveren sığmıyordu dört mevsime

geceydi

kıştı

kimseye ait olmamak seni kışkırtmıştı

senin de siyahların vardı elbet

ak mintan koyu tende

silahtı

deliydim ben de

aşk şakağıma dayanmıştı

-kimse sahipsiz değil-

sen de biliyorsun teslim olmak nedir

nedendir ağlıyorum günbegün

alıkoydun gülüşümü de

giderken

azaldın arttıkça

her şey senle...

1 yorum:

Adsız dedi ki...

bunu hep sevmişim..